Deyimler
Bir
olayı, bir durumu, bir kavramı daha etkileyici anlatmak için en az iki sözcüğün
bir araya gelmesiyle oluşan ve çoğu zaman gerçek anlamdan uzaklaşıp kendine
özgü anlam kazanan kelime gruplarına deyim denir.
Deyimler, hem yazılarımıza hem de konuşmalarımıza derinlik katar. Anlattıklarımızı ilgi çekici hâle getirir. Birkaç cümleyle anlatabileceğimiz bir durumu iki üç sözcükten oluşan bir deyimle anlatabiliriz. Böylece kısa ve özlü anlatım sağlamış oluruz.
Deyimler, hem yazılarımıza hem de konuşmalarımıza derinlik katar. Anlattıklarımızı ilgi çekici hâle getirir. Birkaç cümleyle anlatabileceğimiz bir durumu iki üç sözcükten oluşan bir deyimle anlatabiliriz. Böylece kısa ve özlü anlatım sağlamış oluruz.
Örnek
sırt: Boyundan bele kadarki bölüm
yer: Bir şeyin kapladığı boşluk, mekan.
gelmek: ulaşmak, varmak.
yer: Bir şeyin kapladığı boşluk, mekan.
gelmek: ulaşmak, varmak.
» Sırtı
yere gelmemek: Güçlü olmak, sarsılmamak, yerinden
düşürülememek.
Deyimlerin Özellikleri
1. Deyimler kalıplaşmış
sözcüklerdir. Deyimlerde bulunan sözcüklerin yerine eş anlamlıları bile
getirilemez. Sözcüklerin yerleri değiştirilemez. Bu şekilde bir kullanım
anlatım bozukluğuna yol açar.
Örnek
» Sürahiden boşalırcasına
yağmak (Yanlış)
» Bardaktan boşalırcasına yağmak (Doğru)
» Bardaktan boşalırcasına yağmak (Doğru)
» Suratından düşen
bin parça (Yanlış)
» Yüzünden düşen bin parça (Doğru)
» Yüzünden düşen bin parça (Doğru)
2. Deyimler
şahsa ve zamana göre çekimlenebilir.
Örnek
» Ödevimi
yapınca öğretmenin gözüne girdim. (Ben)
» Ödevimizi yapınca öğretmenin gözüne girdik. (Biz)
» Ödevimizi yapınca öğretmenin gözüne girdik. (Biz)
3. Deyimler
genellikle mecaz anlamlıdır.
Örnek
» “Kök
söktürmek” deyimi “bir bitkinin kökünü çıkarttırmak” değil,
“güçlük çıkarmak, uğraştırmak” anlamındadır.
» “Hapı yutmak” deyimi “ilaç içmek” değil, “kötü duruma düşmek” anlamındadır.
» “Hapı yutmak” deyimi “ilaç içmek” değil, “kötü duruma düşmek” anlamındadır.
4. Bazı
deyimlerin gerçek anlamları da vardır.
Örnek
» Sır
saklamak: Sırrı açıklamamak
» El sürmemek: Değmemek, dokunmamak
» El sürmemek: Değmemek, dokunmamak
5. Deyimler
bir kavramı ya da bir durumu anlatmak için kullanılır. Ders verme amacı
taşımaz.
Örnek
» “Burun
kıvırmak” deyimi, beğenmeyip küçümsemek anlamını içermektedir.
Herhangi bir ders verme amacı taşımamaktadır.
6. Deyimler
sözcük grubu ya da cümle şeklinde bulunabilir.
Örnek
» Ağzı
kulaklarına varmak (sözcük grubu)
» İğne atsan yere düşmez (cümle)
» İçi içine sığmamak (sözcük grubu)
» Ne tadı var ne tuzu (cümle)
» İğne atsan yere düşmez (cümle)
» İçi içine sığmamak (sözcük grubu)
» Ne tadı var ne tuzu (cümle)
Atasözleri
Atasözlerinin Özellikleri
1. Atasözlerinin söyleyeni
belli değildir, atasözleri halkın ortak malıdır.
2. Atasözleri kalıplaşmış
sözlerdir. Bu yüzden atasözünü oluşturan sözcükler yerine başka sözcükler
getirilemez, sözcüklerin sıralanışında da değişiklik yapılamaz.
Örnek
» “Damlaya damlaya göl olur. ”
atasözünde bulunan “göl” sözcüğünün yerine “havuz” sözcüğünü getiremeyiz.
Sözcüklerin yerlerini değiştirip “Göl damlaya damlaya olur.” da diyemeyiz.
Atasözlerinin hepsi tamamlanmış bir yargı bildirir. Bu nedenle atasözleri cümle
değeri taşır.
3. Atasözlerinin birçoğunda
mecazlı bir söyleyiş vardır.
Örnek
» “Terzi kendi söküğünü dikemez ”
atasözü, “İnsanlar başkalarına yaptıkları hizmetleri kendilerine yapamazlar.”
anlamını taşır. Bu atasözünün terziyle, sökükle bir ilgisi yoktur.
4. Çok az da olsa gerçek
anlam taşıyan atasözleri de vardır.
Örnek
» Dost ile ye, iç; alışveriş etme.
» Bugünün işini yarına bırakma.
» Bugünün işini yarına bırakma.
5. Atasözlerinin bazıları
aynı veya yakın anlamlıdır.
Örnek
» Mum dibine ışık vermez. ↔ Terzi kendi söküğünü
dikemez.
» Körle yatan şaşı kalkar. ↔ Üzüm üzüme baka baka kararır. ↔ İsin yanına varan is, misin yanına varan mis kokar.
» Körle yatan şaşı kalkar. ↔ Üzüm üzüme baka baka kararır. ↔ İsin yanına varan is, misin yanına varan mis kokar.
6. Atasözlerinin
bazıları zıt anlamlıdır.
Örnek
» Fazla mal göz çıkarmaz. → Azıcık aşım, kaygısız
başım.
» İyilik eden iyilik bulur. → İyilikten maraz doğar.
» İyilik eden iyilik bulur. → İyilikten maraz doğar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder