267020
Kelimeler, anlam özelliklerine göre gerçek
anlam, yan anlam, mecaz anlam ve terim anlam olmak üzere dört başlıkta
incelenir:
1. Gerçek (Temel) Anlam
Gerçek anlam, bir kelimenin aklımıza ilk gelen
anlamıdır. Kelimelerin, sözlükte yer alan ilk anlamları da
gerçek anlamlarıdır. Bu yüzden gerçek anlama, sözlük anlamı da
denir.
Örnek
» Uyanır uyanmaz perdeyi açıp
pencereden dışa baktım.
“Perde” kelimesini duyduğumuzda aklımıza ilk olarak “pencerelerin önüne takılıp ışığın girmesini engellemeye yarayan örtü” gelir. Bu cümlede “perde” sözcüğü aklımıza ilk gelen bu anlamıyla kullanıldığından gerçek anlam taşımaktadır.
“Perde” kelimesini duyduğumuzda aklımıza ilk olarak “pencerelerin önüne takılıp ışığın girmesini engellemeye yarayan örtü” gelir. Bu cümlede “perde” sözcüğü aklımıza ilk gelen bu anlamıyla kullanıldığından gerçek anlam taşımaktadır.
» Karabaş, bir şeyin kokusunu aldı.
(koku: Nesnelerden yayılan zerrelerin burunda uyandırdığı duygu)
(koku: Nesnelerden yayılan zerrelerin burunda uyandırdığı duygu)
» Kör adama kimse yardım etmedi.
(kör: Görme engeli)
(kör: Görme engeli)
» Kitaplarını boş bir kutuya yerleştirdi.
(boş: İçinde, üstünde hiç kimse veya hiçbir şey bulunmayan)
(boş: İçinde, üstünde hiç kimse veya hiçbir şey bulunmayan)
2. Yan Anlam
Bir sözcüğün temel (gerçek) anlamından
kopmadan kazandığı yeni anlamlara yan anlam denir. Sözcük,
gerçek anlamından farklıdır; ancak gerçek anlamından tamamen
kopmamıştır. Sözcüklerin yan anlam kazanmasında “gerçek anlamıyla
görev, şekil (görünüş) benzerliği veya yakıştırması” etkilidir.
Örnek
» Çok zorlayınca kapının kolu kırıldı.
“Kol” kelimesinin gerçek anlamı en genel ifadeyle “insan uzvu”dur. Gövdemizin iki kenarında bulunur ve hareket ettirebiliriz. “Kapı kolu” da kapı gövdesinin iki kenarında bulunur ve hareket ettirilebilir. Dolayısıyla “kapı kolu” şekil ve işlev olarak insan koluna benzediği için yan anlamkazanmıştır.
“Kol” kelimesinin gerçek anlamı en genel ifadeyle “insan uzvu”dur. Gövdemizin iki kenarında bulunur ve hareket ettirebiliriz. “Kapı kolu” da kapı gövdesinin iki kenarında bulunur ve hareket ettirilebilir. Dolayısıyla “kapı kolu” şekil ve işlev olarak insan koluna benzediği için yan anlamkazanmıştır.
» Bu kokuyu, annem de
kullanır.
(koku: Güzel kokmak için kullanılan esans)
(koku: Güzel kokmak için kullanılan esans)
» Kör makasla kumaşı kesmeye çalışıyor.
(kör: Keskinliği yeterli olmayan)
(kör: Keskinliği yeterli olmayan)
» Bugün boşum, hiç işim yok.
(boş: İşi olmayan, işsiz.)
(boş: İşi olmayan, işsiz.)
3. Mecaz Anlam
Bir ilgi veya benzetme sonucu sözcüğün gerçek
anlamından tamamen uzaklaşarak kazandığı yeni anlamlara mecaz
anlam denir. Mecaz anlamda kullanılan sözcükler genellikle soyut anlam
kazanır.
Örnek
» Konsere gidemeyince biletlerimiz yandı.
“Yanmak” fiilini duyduğumuzda aklımıza ilk gelen anlam (yani gerçek anlam) “ateş almak, tutuşmak”tır. Bu cümlede ise “biletlerimiz yandı” sözüyle “biletlerin alev aldığı” anlatılmamaktadır. Burada “yanmak” fiili gerçek anlamından tamamen uzaklaşarak mecaz anlam kazanmış ve “geçerliliğini yitirmek” anlamında kullanılmıştır.
“Yanmak” fiilini duyduğumuzda aklımıza ilk gelen anlam (yani gerçek anlam) “ateş almak, tutuşmak”tır. Bu cümlede ise “biletlerimiz yandı” sözüyle “biletlerin alev aldığı” anlatılmamaktadır. Burada “yanmak” fiili gerçek anlamından tamamen uzaklaşarak mecaz anlam kazanmış ve “geçerliliğini yitirmek” anlamında kullanılmıştır.
» Ortalıkta savaş kokusu vardı.
(koku: Belirti, işaret)
(koku: Belirti, işaret)
» Olaylara karşı kör ve sağırdır.
(kör: Duyarlılığını yitirmiş)
(kör: Duyarlılığını yitirmiş)
» Boş sözlerle beni oyalamayın.
(boş: Bir işe yaramayan)
(boş: Bir işe yaramayan)
4. Terim Anlam
Bir sözcüğün bilim, sanat, spor ya da meslek
alanına özgü kavramları karşılığında kazandığı anlama terim anlam adı
verilir.
Bazı bilim, sanat ve meslek dalları ile ilgili
terimler:
Örnek
Matematik: Doğal sayılar, kare, polinom…
Tiyatro: Sahne, perde, kostüm…
Müzik: Nota, akor, sol anahtarı…
Coğrafya: Meridyen, ölçek, izohips, Dünya, boğaz…
Resim: Portre, palet, tuval…
Futbol: Taç, faul, gol…
Tiyatro: Sahne, perde, kostüm…
Müzik: Nota, akor, sol anahtarı…
Coğrafya: Meridyen, ölçek, izohips, Dünya, boğaz…
Resim: Portre, palet, tuval…
Futbol: Taç, faul, gol…
> Bir sözcüğün terim olup olmadığı kullanıldığı cümleye göre
değişir.
Örnek
» Camdan yansıyan ışık gözlerimi
kamaştırdı. (Gerçek anlam)
» Sanatçımız, edebiyatımızın vazgeçilmez ışıklarından biridir. (Mecaz anlam)
» Bugünkü dersimizde ışık konusunu işleyeceğiz. (Terim anlam)
» Doğru haber veren gazeteler de var. (Gerçek anlam)
» İki noktadan tek doğru geçer. (Terim anlam)
» Olaya bir de şu açıdan bakalım. (Mecaz anlam)
» İkizkenar üçgenin taban açıları eşittir. (Terim anlam)
» Sanatçımız, edebiyatımızın vazgeçilmez ışıklarından biridir. (Mecaz anlam)
» Bugünkü dersimizde ışık konusunu işleyeceğiz. (Terim anlam)
» Doğru haber veren gazeteler de var. (Gerçek anlam)
» İki noktadan tek doğru geçer. (Terim anlam)
» Olaya bir de şu açıdan bakalım. (Mecaz anlam)
» İkizkenar üçgenin taban açıları eşittir. (Terim anlam)
> Bir sözcük, birden fazla alanda terim
oluşturabilir.
Örnek
» Oyunun birinci perdesi bitti. (Tiyatro
terimi)
» Kaz, perde ayaklı bir hayvandır. (Biyoloji terimi)
» Kaz, perde ayaklı bir hayvandır. (Biyoloji terimi)
- Örnek Soru
Aşağıdaki
cümlelerde yüzmek, ayak ve ağız sözcüklerinin
hangi anlamda kullanıldıklarını yanlarındaki parantezlerin içine yazınız.
1. Toz içinde yüzen kitaplara
yazık oluyordu. (……………………………)
2. Buradaki küçük gölde çocuklar her sabah yüzerdi.
(……………………………)
3. Uzun zamandan beri borç içinde yüzüyordu.
(……………………………)
4. Bırak bu ayakları. (……………………………)
5. Ayağım ağrıyor. (……………………………)
6. Masanın ayağı kırılmış.
(……………………………)
7. Ayağı olmayan göllerde tuz oranı yüksek olur. (……………………………)
8. Çocuğun ağzında bir şey
vardı. (……………………………)
9. Rumeli ağzıyla konuşuyor. (……………………………)
10. Bıçağın ağzı keskin
değildi. (……………………………)
11. O, kimseye ağız açtırmadı. (……………………………)
· Çözüm
1. Toz içinde yüzen kitaplara
yazık oluyordu. (Yan anlam)
2. Buradaki küçük gölde çocuklar her sabah yüzerdi.
(Gerçek anlam)
3. Uzun zamandan beri borç içinde yüzüyordu.
(Mecaz anlam)
4. Bırak bu ayakları. (Mecaz anlam)
5. Ayağım ağrıyor. (Gerçek anlam)
6. Masanın ayağı kırılmış. (Yan
anlam)
7. Ayağı olmayan göllerde tuz oranı yüksek olur. (Terim anlam)
8. Çocuğun ağzında bir şey
vardı. (Gerçek anlam)
9. Rumeli ağzıyla konuşuyor. (Terim
anlam)
10. Torbanın ağzı kapalı
değildi. (Yan anlam)
11. O, kimseye ağız açtırmadı. (Mecaz
anlam)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder