Paragrafın Anlam Yönü
1. Paragrafta
Ana Düşünce 2. Paragrafta Yardımcı Düşünceler 3. Paragrafın
Konusu 4. Paragrafta Başlık 5. Paragrafta
Anahtar Kelimeler 6. Paragrafta Soru 7. Paragrafta
Olay, Zaman, Yer ve Varlık Kadrosu 8.Paragrafta Duygular 9. Paragrafta
Duyular 10. Paragrafta Karakter
34187
Anlam bakımından paragraf; ana
düşünce, yardımcı düşünceler, konu, başlık, anahtar kelimeler, soru, duygular,
duyular, karakter ve paragrafta olay, zaman, yer, varlık kadrosu olmak
üzere on ana başlıkta incelenir:
Paragrafın
Anlam Yönü Kavram Haritası
Yazar veya şairler bir konu aracılığı ile
belirli bir anlatım yöntemini kullanarak okuyucuya bir mesaj ulaştırır. Parçada
okuyucuya verilmek istenen asıl düşünceye ana düşünce denir.
Bir parçanın yazılmasının amacı ana düşüncedir, parçanın konusu da parçanın
yazımı için araç niteliğindedir.
Ana düşüncenin bazı özellikleri:
> Ana düşünce bir yargı bildirir.
> Parça okunduğunda herkesin vardığı ortak
düşüncedir.
> Parçayı kapsar nitelikte genel bir
yargıdır.
> Parça tek cümle ile özetlenecek olsa bu
ana düşünce cümlesi olur.
Bir parçada ana düşünceyi bulmak için şu yolu
izleyebiliriz:
1 Öncelikle konu bulunmalıdır.
2 Yazarın konuyu ele alış amacının ana
düşünceyi oluşturduğu unutulmamalıdır.
3 Parçadaki bağlayıcı kavramlar varsa
belirlenmeli; çünkü “kısacası, sonuçta, oysa, bence, özetle, aslında” gibi
ifadelerden sonra ana düşünce gelebilir.
4 Örnek verilmişse örnekten önceki
yargının ana düşünceyi verebileceği hatırdan çıkarılmamalıdır.
> İyi bir paragrafta ana düşünce bir cümle
şeklinde parçanın başında, sonunda veya herhangi bir yerinde verilir.
Paragraftaki diğer cümleler ise ana düşünceyi açıklayıcı ya da destekleyici
nitelikte olur.
> Ana düşünce, bazen de yazının bütününe
sindirilmiş durumdadır. Bu durumda ana düşünce paragraf yorumlanarak,
anlatılanlardan hareketle bulunur.
> Bu bilgiler göz önüne alınarak ana
düşünce bulunurken parçada şu sorulara cevap aranmalıdır:
– Yazar bu parçayı hangi amaçla yazmıştır?
– Bize ne anlatmak istemektedir?
Bu sorulara cevap aranırken karşımıza çıkacak
düşünceleri, kendi görüşümüze göre değerlendirmemeliyiz. Parçada bizim kabul
etmediğimiz, hatta tam tersini düşündüğümüz bir fikir işleniyor olabilir.
Yazılanlardan hareketle ve yazara göre doğrular bulunmalıdır.
NOT 1 Parçanın ana düşüncesi, parçanın bütününü kapsar. Ana düşünce
bulunurken sınırlamaya ve kapsayıcılığa dikkat edilmelidir. Ana düşünce olarak
belirlenecek ifade parçanın tamamını kapsayıcı nitelikte olmalıdır. Çünkü
parçanın bir kısmını karşılayan düşünce ana düşünce olamaz.
Örnek
» “Türk milletini şiirsiz düşünemeyiz. O,
asırlar boyu şiirle düşünmüş, şiirle konuşmuştur. Kahramanlıklarını şiirle
ifade etmiş; üzüntülerini, sevinçlerini şiirle dile getirmiştir. Analar,
çocuklarını şiirle avutmuş, şiirle uyutmuştur. Ölenlerin arkasından şiirle
ağlanmıştır. Sözün özü, Türk milleti şiir zevki olan ve şiire yatkın bir
millettir.”
Bu parçanın ana fikrini bulmak oldukça kolay.
Çünkü yazar parçanın bütününde anlattıklarını “sözün özü” diyerek son cümlede
özetlemiştir. Bu cümleden yola çıkarak bu parçada “Şiirin milletimizin
hayatında önemli bir yeri olduğu” düşüncesinin vurgulandığını rahatlıkla
söyleyebiliriz.
Eğer biz bu parçanın ana düşüncesi için “Şiir, insan yaşamında önemlidir.”
belirlemesini yapmış olsaydık hata ederdik. Çünkü bu düşünce parçada anlatılandan
daha genel bir yargıdır. Oysa parçada şiirin bütün insanlar için önemi değil,
sadece Türk insanının yaşamındaki yeri anlatılmış.
Eğer bu parçanın ana düşüncesi olarak “Türk milleti kahramanlıklarını şiirle
ifade etmiştir.” belirlemesini yapsaydık, yine hata yapmış olurduk. Çünkü bu
sefer de ana düşünceyi oldukça daraltmış olurduk. Parçada, Türk milletinin
kahramanlıklarını şiirle ifade ettiği anlatılmıştır; ama bu düşünce Türk
milletinin yaşamında şiirin yerini anlatmak için kullanılmış yardımcı
düşüncelerden sadece biridir. Yani parçayı kapsayıcı nitelikte değildir.
Dolayısıyla bu belirleme de ana düşünce olamaz.
NOT 2 Ana düşünce bazen de parçanın girişinde
yani ilk cümlede verilebilir.
Örnek
» “Oyun, çocukların ruhsal eğitiminde
önemli bir yer tutar ve gelişmelerini sağlar. Oyundan ve oyuncaklardan mahrum
bazı çocukların, gelecekte asık yüzlü, somurtkan ve çekilmez kişiler oldukları
görülmüştür. Oyunlar, aşırı olmadığı sürece, çocuklar için vazgeçilmez eğlence
kaynaklarıdır.”
Bu parçanın bütününde “oyun ve oyuncağın, çocuğun
ruhsal gelişimi için gerekli olduğu” düşüncesi işlenmiştir.
Yazar bu ana düşünceyi zaten ilk cümlede “Oyun, çocukların ruhi eğitiminde
önemli bir yer tutar ve gelişmelerini sağlar.” sözleriyle vermiştir. Daha
sonraki cümlelerde ise bu düşüncesini açıklayıcı ve destekleyici açıklamaları
sıralamıştır. Demek ki bu parçanın ana düşüncesi ilk cümlededir.
NOT 3 Ana düşünce, bazı parçalarda son cümlede
bulunabilir.
Örnek
» “Kişilerin tek başlarına bir güçleri
yoktur; çabalarının sonucu, dünyanın genel tablosu içinde pek fark edilmez.
Hayatta işler, genel bir iş bölümüne göre yürütülür. Bu iş bölümünde tek adamın
payı bir yağmur damlası kadardır. Gene de her damla, taşkını artırır; her el
insanlığın mutluluğuna ya da sefaletine bir şeyler katar.”
Yazar bu parçada asıl mesajını son cümlede vermiştir.
Bu parçanın ana düşüncesi: “Gene de her damla, taşkını artırır; her el
insanlığın mutluluğuna ya da sefaletine bir şeyler katar.” cümlesinde
gizlidir. Biz bu cümleden “Dünyanın iyi veya kötü oluşunda her ferdin payı
vardır.” sonucunu çıkarabiliriz. Bu yargı ana düşüncedir.
NOT 4 Ana düşünce bazen yazının içinde bir
cümle olarak geçmez. Ana düşünce parçanın bütününde olabilir. Okuyucu, bütün
parçayı değerlendirerek ana düşünceye kendisi ulaşır.
Örnek
» “El halısında desen, göz değmesin diye
nazar boncuğu; serilen eve bolluk getirsin diye bereket ağacı; birlik ve
beraberlik, dirlik ve düzen getirsin diye zincir hâline getirilmiş halkalar
şeklinde gösterilir.”
Bu parçanın konusu “halı desenleri”dir. Ancak
parçanın ana düşüncesi doğrudan verilmemiştir. Bunu biz bulacağız. Yazar
parçada halı desenlerinin anlamlarından bahsediyor ve örnekler veriyor. Öyleyse
bu yazının amacı “Halıdaki desenlerin kendine özgü anlamları vardır.”
düşüncesini okuyucuyla paylaşmaktır, diyebiliriz.
NOT 5 Bazı parçalarda asıl mesajı dolaylı
olarak verilir. Bu yapılırken karşılaştırma ve benzetme yapılır. Bu tip
parçalarda ana düşünce parçada bir cümle olarak geçmez. Ana düşünce, parçanın
bütününe sindirilmiş biçimdedir ve okuyucunun bulması amaçlanır.
Örnek
» “Şimdi bir heykeltıraş düşününüz. Gevşek
ve çürük bir zemin üzerine güzel, mükemmel bir heykel yapmaktadır. Bu heykeli
bir an için herkes beğenebilir. Fakat zemin çürük olduğundan bu heykel yaşayamaz.
Harçlarla ne kadar kuvvetli dayanak yapılırsa yapılsın yıkılır. Çünkü zemini
gevşektir.”
Yazar, parçada bir olay anlatmakla söze
başlamış. Bu olay çürük bir zemine yapılan bir heykelle ilgilidir. Yazar sonra
da bu olayla ilgili hükmünü vermiştir: “Sağlam zemine inşa edilmemiş eserler
mükemmel de olsa ayakta duramaz.” Yazar aslında bunu anlatmak istemiyor. Bu
olayı hikâye ederek okuyucunun bir genellemeye ulaşmasını istiyor. Bu
genelleme “Her iş önce sağlam bir temele dayanmalıdır.” düşüncesidir. Parçanın
ana düşüncesi de budur.
NOT 6 Bazen de parçada anlatılanlar
seçeneklerde bir atasözüyle karşılanır. Parçada anlatılanları o atasözü
kapsar.
Bu sorularda metin, aslında bir atasözünün açıklamasıdır. Dolayısıyla
seçeneklerde ana düşünce olarak bir atasözü yer alır. Sorular çözülürken
atasözü bilgisi gerekir.
Örnek
» “Hayat riskler üzerine kurulu. Riske
katlanmayı göze alamayan, büyük sıçramalar yapamıyor. Büyük sıçramayı göze
alanlar ise düşme riskini de kabul etmek zorunda kalıyor.”
Bu parçayla ilgili “Paragraftaki düşünceye
uygun atasözü aşağıdakilerin hangisidir?” şeklindeki bir soruya cevap olarak
“Korkak bezirgan ne kâr eder ne zarar.” atasözünü verebiliriz ve bu atasözü de
parçanın ana düşüncesi olur.
NOT 7 Bazı şiirlerin de ana düşüncesi vardır.
Bu ana düşünceler atasözü ile de ifade edilebilir.
Örnek
» “Her canlıya Hak, lâyık olan cevheri
verdi.
Tırtıl iki diş bulsa eğer, ormanı yerdi.
Şayet kediler, haftada bir gün uçabilse,
Dünyada bütün serçelerin nesli biterdi.”
Bu şiirin ana düşüncesi ilk mısradadır. Şair
sonraki mısralarda ise ilk mısrada verdiği ana düşünceyi örneklerle açıklamaya
çalışmıştır. Öyleyse ilk cümleden yola çıkarak bu cümlenin ana düşüncesi olarak
“Allah, her canlıyı kendine özgü yeteneklerle donatmıştır.” diyebiliriz.
Parçada ana düşünce ortaya konurken bu düşünceyi
açıklayıcı ve destekleyici nitelikte başka düşüncelerden yararlanılır. İşte
parçada ana düşünceye zemin oluşturan bu düşüncelere yardımcı düşüncedenir.
Dört ayaklı bir sandalye düşünün. Bu
ayaklardan hiçbiri tek başına bir sandalyeyi oluşturmaz. Ancak dördü bir araya
geldiğinde sandalye oluşur ve kullanılır duruma gelir. İşte parçadaki yardımcı
düşüncelerin her biri, sandalyenin ayaklarından biri gibidir ve bunlar ana
düşünceyi ayakta tutar.
Yardımcı düşünceler;
> Parçada sayı olarak birden fazladır.
> Parçayı tam olarak kapsamaz.
> Ana düşüncenin sınırlarını çizer.
> Ana düşüncenin anlaşılmasını sağlayıcı
niteliktedir.
Sorularda bizden parçada yer almayan yardımcı
düşünceyi bulmamız istenir. Dolayısıyla bu sorular olumsuz soru şeklindedir.
Yardımcı düşünce soruları iki şekilde çözülür:
1. YÖNTEM Önce soru metni, sonra parça, daha sonra
da seçenekler okunur. Bu işlemden sonra seçeneklerdeki ifadeler parçadaki cümlelerle
tek tek karşılaştırılır.
Parçadaki cümleler ya aynıyla, ya bölünerek
bir kısmıyla ya da özü bozulmayacak şekilde biraz değiştirilerek üç seçeneğe
yerleştirilmiştir. Yapılacak iş, bu cümlelerle uyum sağlayan seçenekleri bire
bir eşlemektir. Açıkta kalan seçenek, parçada olmayan düşüncedir.
2. YÖNTEM Önce soru okunur. Sonra dikkatli bir
şekilde parça okunur. Daha sonra parçada anlatılanlar akılda tutularak
seçenekler tek tek okunur. Bu okuma esnasında parçayla uyum sağlamayan, parçada
olmayan seçenek bulunmaya çalışılır.
Bu yöntem zaman almaz; yalnız bazen parçada
anlatılanlar akılda tam olarak kalmadığından yanlış bir sonuca ulaşılabilir.
Örnek Soru
Başarıya giden yolda
insanın ilk büyük düşmanı tembelliktir. Burada tembelliği tanımlamaya gerek
yok. Onu herkes az çok tanır. Ancak söylemek gerekir ki tembellik insanın
karşısına çıkıp yiğitçe savaşmaz. Biçimden biçime girerek insanı alt etmeye
çalışır.
Parçaya göre, tembellik için aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Her zaman ayrımına
varılmayan bir tehlike olduğu
B) İnsana yabancı olmayan bir davranış olduğu
C) Her insanı ayrı biçimde etkilediği
D) Öz güveni olmayan insanları kendine tutsak ettiği
Çözüm:
Parçanın sonundaki “Biçimden biçime girerek insanı alt etmeye çalışır.”
ifadesinden A,
“Onu az çok herkes tanır.” cümlesinden B,
“Biçimden biçime girerek insanı alt etmeye çalışır.” ifadesinden C seçeneği
çıkarılabilir. Çünkü biçimden biçime girmede herkese farklı görünme söz konusudur.
D seçeneğindeki “Öz güveni olmayan insanları kendine tutsak ettiği”
yargısına ulaşmamızı sağlayacak bir ipucuna parçada rastlayamıyoruz.
Doğru cevap D.
Üzerinde durulan, hakkında yazı yazma gereği
hissedilen her türlü kavrama konu denir. Konu, yazarın
mesajını okuyucuya ulaştıran bir araçtır. Yani yazının yazılış amacı değil,
amaca götüren bir araçtır.
Parçanın konusu bulunurken şunlara dikkat edilmelidir:
1 Parçada en çok tekrar edilen sözcükler
üzerinde yoğunlaşılmalıdır.
2 İlk cümlelere dikkat edilmelidir, çünkü
konu ilk cümlelerde verilebilir.
3 Konu, parçanın tamamını kapsar nitelikte
olmalıdır. Ancak konuyu ararken genellemeye gidilmemelidir. Konu, mümkün
olduğunca parçayı da kapsayıcı şekilde daraltılmalıdır.
Örnek
» “Herkes lider olamaz. Kitleleri peşinden sürükleyip götürebilmek
için birçok olumlu niteliğin bir kişide toplanması gerekir. Bilgi, çalışkanlık,
disiplin, karizma, iyi hitabet, güçlü sezgiler… Bu nitelikler de yetmez.
Ayrıca lider çok okumalı, çok çalışmalıdır. Toplum için fedakârlıkta
bulunmalıdır.”
Parçada “lider”den söz edildiğini görüyoruz.
Yalnız, “lider” çok geniş kapsamlı bir söz. Acaba parçada “lider” hangi yönden
sınırlandırılmış?
Yani parçada;
“Liderin topluma katkılarından mı,
“Lider yetiştirmenin önemi”nden mi,
“Liderin görevlerinden mi söz edilmiş?
Hayır, hiçbiri değil. Paragrafta “çalışkanlık,
disiplin, iyi hitabet” gibi özelliklerden söz edilmiş. Bu özellikleri taşıyan
kişilerin lider olabileceği belirtilmiş. O hâlde parçada “liderin özellikleri”
üzerinde durulmuş. İşte konuyu bulmuş olduk: Liderin özellikleri.
Konuyu en iyi şekilde kapsayıp yansıtan ve
birkaç sözcükten oluşan sözcük grubuna başlık denir.
Başlık;
> İlgi çekici ve düşündürücüdür.
> Konu hakkında bilgi verir.
> Ana düşünceyi çağrıştırır.
> Parçanın bütünü okunduğunda daha iyi
kavranır.
> Hem şiirin hem de paragrafın bir başlığı
olabilir.
Örnek
» “Çocuklar doğar.
Dünyaya bakar,
Sevimli mi sevimli
Yürüdükçe,
Yol yordam öğrenir.
Uçtukça uçar.
Koştukça bir ceylan gibi”
Bu şiire “Çocuklar” başlığını koyabiliriz.
Çünkü şiirde doğan, büyüyen, sevimli mi sevimli çocuklardan söz edilmektedir.
» “Bir yazarın bütün
ustalığı, iyi tarif ve iyi tasvir etmekten ibarettir. Yazılan şeyin doğal,
kuvvetli ve güzel olması için gerçeği ifade etmesi gerekir. Okuduğunuz bir
eser sizi fikirce yükseltir, içinizi asil duygularla doldurursa, onu
değerlendirmek için başka bir ölçü aramayınız. Eser iyidir ve usta elinden çıkmıştır.”
Bu parçada ise “Usta Yazar” başlığını
kullanabiliriz.
Bir cümlenin veya sözün yansıtmak istediği
anlam için en büyük ipucunu veren ana kavram veya kelimeye anahtar
kelime denir.
Örnek
» “Okuyarak olayların ve gelişmelerin iç yüzünü öğrenen bir kişi,
öncelikle kendine olan güvenini artırır. Bu ise aynı zamanda düşünce ufkunu
geliştirip geniş bir görüş açısı sağlayarak olayları inceleme yeteneği
kazandırır. Ayrıca okuyan kişiler çok okumanın beraberinde getirdiği zengin
kelime dağarcığına sahip oldukları için, etkileyici ve güzel konuşarak hitap
ettikleri kişilerde etki de uyandırırlar.”
Bu metindeki “okumak, öğrenmek, güven, düşünce
ufku, kelime dağarcığı” gibi sözler anahtar kelimedir.
Bu tip sorular da konu ile ilgilidir. Çünkü
sorulan bir soruya karşılık birtakım açıklamalar yapılmaktadır.
Parçanın hangi sorunun cevabı olduğu sorulur. Parçada anlatılan bilgiler, soru
hakkında bize ipucu verecektir. Bu tip soruları çözerken parçanın ilk cümlesine
dikkat etmek gerekir. Parça “evet, hayır” gibi ifadelerle başlıyorsa bu
sözcükler de bizim için ipucudur.
Örnek Soru
Deneyimle yetişmiş
kişiler de kimi işleri yapabilir, başarabilirler. Yaptıkları işler üzerine
yargıda da bulunabilirler. Ancak yapılan işle ilgili durumları, her yönden ele
alıp incelemek, düzenlemeler yapmak ve çözüm önerileri bulmak özellikle bilgili
kişilerin işidir.
Bu açıklama aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık
olabilir?
A) Sorunların çözümünde bilginin ve deneyimin payı nedir?
B) Ezber bilgi mi yoksa deneyimle edilen bilgi mi daha değerlidir?
C) Deneyimli ve bilgi insanlar işlerinde neden daha kararlı olurlar?
D) Bilgiye ulaşmada deneyimin ve gözlemin önemi nedir?
Çözüm:
Parçada iki kavramla ilgili açıklama yapılmıştır: Deneyim ve bilgi.
Problemlerin çözümünde deneyim önemli, fakat bu tek başına yeterli olmaz. Bilgi
de gerekli. O hâlde bu parça “Sorunların çözümünde bilginin ve deneyimin payı
nedir?” sorusunun cevabıdır.
Cevap A’dır.
Yer, zaman, şahıs öğeleri kullanılarak belirli
bir kural çerçevesinde oluşturulan edebî metinlere olay yazıları denir. Öykü,
roman, masal, fabl gibi türler olay yazılardır.
Örnek
» “Güneşli bir nisan sabahıydı. Çoban Haydar, her zamanki gibi
koyunları ve keçileri ahırdan çıkarıp köylerinin yanındaki meraya doğru yola
koyuldu. Amacı sürüyü otlatmak, kış boyunca iyi beslenemeyen koyunları ve
keçileri taze otlarla iyice doyurmaktı. Köyün hemen yanındaki bu mera, bahar
gelince bereketlenir, yeşilin bin bir tonuyla bezenirdi.”
Yukarıdaki paragrafın
olay, zaman, mekân ve şahıs kadrosu şöyledir:
Olay: Haydar’ın sürüyü meraya götürmesi
Zaman: Nisan sabahı
Mekân: Köyün yanındaki mera
Şahıs Kadrosu: Çoban Hayda
Paragrafta yazarın iç dünyasına ait pişmanlık,
küçümseme, beğenme, korku, sitem vb. izlenimlere yer verilmesidir.
Örnek
» Dışarıda çok güzel kar yağıyordu.
Pencerenin önüne oturup kar yağışını seyrediyor, kar tanelerinin beyaz
gülücükler dağıtarak süzüle süzüle yere inmesini seyretmekten büyük sevinç duyuyordum.
Bu sırada yandaki kanepede oturan dedeme heyecanla seslendim:
“Dede, bak! Her yer nasıl da bembeyaz oldu!” Dedem dışarı baktı ve bana; “Evet
benim güzel kızım, tıpkı pamuk tarlası gibi.” dedi.
Yukarıdaki parçada yazar “neşe, heyecan”
duygularından yararlanmıştır.
Parçada yazar “görme, işitme, dokunma
(hissetme), tatma, koklama” duyularından yararlanabilir.
Örnek
» Bu mahallede oturanlar yaz
sabahları ağaçlara yuva yapan bülbüllerin sesleriyle ve mis gibi kokan çiçeklerle
uyanırlar. Ancak güneş, perdeleri aralayıp odalara sızdığında duyulan sadece kuş sesleri
değildir. Çocuklar uyanmış ve cıvıl cıvıl sesleriyle sokakta oynamaya başlamışlardı.
Yukarıdaki paragrafta yazar “görme, işitme, koklama” duyularından
yararlanmıştır.
Bir bireyin kendine özgü yapısı, onu başkasından
ayıran temel belirti ve bireyin davranış biçimlerini belirleyen
özelliklere karakter denir. “Uysal, kararlı, inatçı,
sorumluluk sahibi, disiplinli” gibi kavramlar karakterdir.
Örnek
» “Vatanını ve milletini çok seven
Atatürk, bu uğurda canını feda etmekten kaçınmazdı. Ülkesi ve milleti için
girdiği savaşlarda hep ön safta yer alması bunun en güzel örneğidir.”
Yukarıdaki parçada Atatürk’ün karakterlerinden
biri olan “vatanseverlik” dile getirilmiştir.
> Ana düşünce bir yargı bildirir.
> Parça okunduğunda herkesin vardığı ortak düşüncedir.
> Parçayı kapsar nitelikte genel bir yargıdır.
> Parça tek cümle ile özetlenecek olsa bu ana düşünce cümlesi olur.
1 Öncelikle konu bulunmalıdır.
2 Yazarın konuyu ele alış amacının ana düşünceyi oluşturduğu unutulmamalıdır.
3 Parçadaki bağlayıcı kavramlar varsa belirlenmeli; çünkü “kısacası, sonuçta, oysa, bence, özetle, aslında” gibi ifadelerden sonra ana düşünce gelebilir.
4 Örnek verilmişse örnekten önceki yargının ana düşünceyi verebileceği hatırdan çıkarılmamalıdır.
– Bize ne anlatmak istemektedir?
Eğer biz bu parçanın ana düşüncesi için “Şiir, insan yaşamında önemlidir.” belirlemesini yapmış olsaydık hata ederdik. Çünkü bu düşünce parçada anlatılandan daha genel bir yargıdır. Oysa parçada şiirin bütün insanlar için önemi değil, sadece Türk insanının yaşamındaki yeri anlatılmış.
Eğer bu parçanın ana düşüncesi olarak “Türk milleti kahramanlıklarını şiirle ifade etmiştir.” belirlemesini yapsaydık, yine hata yapmış olurduk. Çünkü bu sefer de ana düşünceyi oldukça daraltmış olurduk. Parçada, Türk milletinin kahramanlıklarını şiirle ifade ettiği anlatılmıştır; ama bu düşünce Türk milletinin yaşamında şiirin yerini anlatmak için kullanılmış yardımcı düşüncelerden sadece biridir. Yani parçayı kapsayıcı nitelikte değildir. Dolayısıyla bu belirleme de ana düşünce olamaz.
Yazar bu ana düşünceyi zaten ilk cümlede “Oyun, çocukların ruhi eğitiminde önemli bir yer tutar ve gelişmelerini sağlar.” sözleriyle vermiştir. Daha sonraki cümlelerde ise bu düşüncesini açıklayıcı ve destekleyici açıklamaları sıralamıştır. Demek ki bu parçanın ana düşüncesi ilk cümlededir.
Bu sorularda metin, aslında bir atasözünün açıklamasıdır. Dolayısıyla seçeneklerde ana düşünce olarak bir atasözü yer alır. Sorular çözülürken atasözü bilgisi gerekir.
Tırtıl iki diş bulsa eğer, ormanı yerdi.
Şayet kediler, haftada bir gün uçabilse,
Dünyada bütün serçelerin nesli biterdi.”
> Parçada sayı olarak birden fazladır.
> Parçayı tam olarak kapsamaz.
> Ana düşüncenin sınırlarını çizer.
> Ana düşüncenin anlaşılmasını sağlayıcı niteliktedir.
A) Her zaman ayrımına varılmayan bir tehlike olduğu
B) İnsana yabancı olmayan bir davranış olduğu
C) Her insanı ayrı biçimde etkilediği
D) Öz güveni olmayan insanları kendine tutsak ettiği
Parçanın sonundaki “Biçimden biçime girerek insanı alt etmeye çalışır.” ifadesinden A,
“Onu az çok herkes tanır.” cümlesinden B,
“Biçimden biçime girerek insanı alt etmeye çalışır.” ifadesinden C seçeneği çıkarılabilir. Çünkü biçimden biçime girmede herkese farklı görünme söz konusudur.
D seçeneğindeki “Öz güveni olmayan insanları kendine tutsak ettiği” yargısına ulaşmamızı sağlayacak bir ipucuna parçada rastlayamıyoruz.
Doğru cevap D.
Parçanın konusu bulunurken şunlara dikkat edilmelidir:
1 Parçada en çok tekrar edilen sözcükler üzerinde yoğunlaşılmalıdır.
2 İlk cümlelere dikkat edilmelidir, çünkü konu ilk cümlelerde verilebilir.
3 Konu, parçanın tamamını kapsar nitelikte olmalıdır. Ancak konuyu ararken genellemeye gidilmemelidir. Konu, mümkün olduğunca parçayı da kapsayıcı şekilde daraltılmalıdır.
Yani parçada;
“Liderin topluma katkılarından mı,
“Lider yetiştirmenin önemi”nden mi,
“Liderin görevlerinden mi söz edilmiş?
> İlgi çekici ve düşündürücüdür.
> Konu hakkında bilgi verir.
> Ana düşünceyi çağrıştırır.
> Parçanın bütünü okunduğunda daha iyi kavranır.
Dünyaya bakar,
Sevimli mi sevimli
Yürüdükçe,
Yol yordam öğrenir.
Uçtukça uçar.
Koştukça bir ceylan gibi”
Parçanın hangi sorunun cevabı olduğu sorulur. Parçada anlatılan bilgiler, soru hakkında bize ipucu verecektir. Bu tip soruları çözerken parçanın ilk cümlesine dikkat etmek gerekir. Parça “evet, hayır” gibi ifadelerle başlıyorsa bu sözcükler de bizim için ipucudur.
A) Sorunların çözümünde bilginin ve deneyimin payı nedir?
B) Ezber bilgi mi yoksa deneyimle edilen bilgi mi daha değerlidir?
C) Deneyimli ve bilgi insanlar işlerinde neden daha kararlı olurlar?
D) Bilgiye ulaşmada deneyimin ve gözlemin önemi nedir?
Parçada iki kavramla ilgili açıklama yapılmıştır: Deneyim ve bilgi. Problemlerin çözümünde deneyim önemli, fakat bu tek başına yeterli olmaz. Bilgi de gerekli. O hâlde bu parça “Sorunların çözümünde bilginin ve deneyimin payı nedir?” sorusunun cevabıdır.
Cevap A’dır.
Zaman: Nisan sabahı
Mekân: Köyün yanındaki mera
Şahıs Kadrosu: Çoban Hayda
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder